15 Mart 2014 Cumartesi

Yeryüzündeki Fesatçılar!

       Konuşmak gerek bazen avazımızın çıktığı yere kadar hıçkırmak gerek... Ama bir de bakmışsın ki  sen dağa taşa çalıyormuşsunda herkes senden bi haber. Hani Üstad Hazretleri; '' Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum.... Beni, nefsini kurtarmayı düşünen hodgâm bir adam mı zannediyorlar? Ben, cemiyetin imanını kurtarmak yolunda dünyamı da feda ettim, âhiretimi de. Seksen küsur senelik bütün hayatımda dünya zevki namına birşey bilmiyorum.''  Der ve feryat eder. Ama duyan pek azdır,sağırdır kulaklar ve hakikatı görmez şu kör olasıca gözler!       Zaman mı değişti yoksa içindeki cesetler mi? Neyin peşindeyiz, hangi amaca hizmet etmekteyiz?  Bir gün toprak olacağımızı bile bile neden hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar, hayatı kendimize zindan ederiz? Aslında cevaplar içimizde... Asıl mesele bunlarla yüzleşmede... ''Çünkü yüzleşirsek hayat kısalır, anlamsızlaşır, nefes alamayız, yaşamak varken ne gerek var sebeplere'' der bi kısm-ı taife. Der ve kaybeder! Sonra kendi kitabını yazar ve ona iman eder. Eğrisi ile doğrusu ile yaşamak ister, bir zevk için bin elemi çekmek ister.       Ahir zaman dedikleri bu olsa gerek. Bakarsın ki çıkmış bir köşede ben Müslümanım der. Onu bırak Kainatın Yaratıcısı ne der: -Bunlara, "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde, "Biz ancak ıslah edicileriz!" derler.İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir.| Kur'an; Bakara Sûresi 11-12 Ayet Meali-  Evet ne yazık ki farkında değildirler.       
Sözün özü; kul kula kulluk eder. Açıp Kitab-ı Mukaddesi acaba Allah ne der diye merak etmez. Bildiğini okur, uyar nefs-i şeytanına... Evet ne yazık ki MÜSLÜMANIM der Yeryüzündeki Fesatçılar...!  Ves-selam

Hiç yorum yok: